1995 yılında Japonya’nın Kansai Bölgesi’ne bağlı Kobe kentini vuran 7,2 büyüklüğündeki depremi yaşayan bilim insanları Türkiye’ye geldi. Kahramanmaraş ve Hatay’da yıkılan binaları inceleyen heyet, “Bu kadar harap olmasının nedeni yapısal sorunlar” dedi.
Japon heyeti, iki büyük depremin vurduğu Kahramanmaraş merkezli illeri inceleyecek. Kobe depremini yaşamış bilim insanı ve uzmanlardan oluşan Japon heyeti, depremlerin etkisini gözlemleyecek.
Milliyet’ten Gökhan Karakaş’ın haberine göre Kobe Belediyesi Bina Kontrol ve İmar İşleri Daire Başkanı Sn. Yukio Tanaka, Kobe Belediyesi Kriz Yönetim Merkezi Müdürü Sn. Masayoshi Nose, Mukogawa Kadın Üniversitesi Öğretim Üyeleri Prof. Yanagisawa Kazuhiko ve Türkiye’den Bahçeşehir Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Dündar eşlik ediyor.
Japon heyetinin ilk durağı Kahramanmaraş oldu. Heyet daha sonra Hatay’a giderek ağır hasarlı binalarda incelemelerde bulundu.
Deprem Afet Riskini Azaltma Çalıştayı ve Araştırma Programına Katılan Mukogawa Kadın Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yanagisawa Kazuhiko “Doğanın yıkıcı etkisini ve büyüklüğünü deprem bölgesinde yakından hissedebildim. Yapısal sorunlar bu kadar yıkıcı olmasının nedenidir. Japonlar olarak doğanın nimetlerini iyi biliriz. Japonlar doğayla iç içe yaşamayı tercih ettiler. Depremi önlemek mümkün değil ama hazırlıklı olmalıyız ve nasıl hazırlandığımız çok önemli” dedi.söz konusu.
Kobe Belediyesi Bina Kontrol ve İmar İşleri Daire Başkanı Sayın Yukio Tanaka şunları söyledi:
“Kobe depreminden sonra toparlanmak 20 yıl sürdü. Hasar birkaç şehirde ve geniş alanlarda olduğu için iyileşmenizin ne kadar süreceğini bile tahmin edemiyorum. Ancak toparlanması için kesinlikle merkezi hükümet ve yerel yönetimin işbirliğine ihtiyacı var.”
Japon heyeti, Mukogawa Üniversitesi öğrencilerinin yaptığı 1000 adet turna-kuş origamiyi deprem bölgesinde dağıtılmak üzere Bahçeşehir Üniversitesi Rektörlüğü’ne teslim etti.
Japonya’da bir inanışa göre kağıttan 1000 tane turna yapmak insanlara şans getirir.
Sadako Sasaki, 6 Ağustos 1945’te sabah saat 8:15’te Hiroşima’ya atom bombası atıldığında 2 yaşındaydı. Bomba atıldığında ölmedi ama lösemiye yakalandı. Şans getirmesi için vinç yapmaya başladı. Sadako’nun ömrü 1000 vinç katlamaya yetmedi. Arkadaşları kayıp 356 vinci yapıp Sadako ile birlikte gömdüler. Vinçler o zamandan beri barışın ve nükleer silahsızlanmanın sembolleri haline geldi.
